7 Mayıs 2018 Pazartesi

Dijital Sergi Nedir?

Dijital sergi, dijital teknolojinin bize sunduğu potansiyeli keşfeden, bize ilham veren ve bizi içine dahil eden projeleri yaratan sanatçıları yaratan sanatçıları, tasarımcıları, film yapımcılarını, müzisyenleri ve oyun geliştiricilerini bir araya getirip dijital temaları keşfederek 1970' li yıllardan günümüze devrimsel bir değişim yolculuğa çıkarıyor.

Sergi alanı ziyaretçilere zaman kısıtlaması ya da fiziksel erişim engeli olmadan sergiyi serbestçe dolaşma ve keşfetme özgürlüğü tanıyor. Ziyaretçiler, bu alanda eserler ve sanatçılar hakkında detaylı yazılı, görsel, işitsel bilgi alabiliyorlar.




Görüntüler yüksek çözünürlüklü projektörlerle dev ekranlara, duvarlara, kolonlara, zeminlere hatta tavanlara yansıtılarak dev boyutta izleyicilere gösteriliyor. Bazı çalışmalar interaktif bir sistemle, dokunmatik ekranlarla; sanatçının çizimleri, heykelleri, farklı materyaller üzerine ürettiği eserleri bir araya getirilerek aktarılıyor. Dijital sergiler böylelikle daha fazla kitleye ulaşabiliyor

Van Gogh Alive Dijital Sanat Sergisi



Grande Exhibitions Avustralya tarafından tasarlanan ve Singapur’daki dünya prömiyerinin hemen ardından Abdi İbrahim’in katkılarıyla önce 10 Şubat-15 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Karaköy Antrepo 3’te, ardından da 16 Ekim 2012 – 03 Ocak 2013 tarihleri arasında Ankara Cer Modern’de sanatseverlerle buluşacak olan Van Gogh Alive, izleyiciyi ışık, renk ve ses senfonisinin içine alıyor.

Van Gogh Alive, bu üretken sanatçının 1880-1890 yılları arasındaki çalışmalarını ve hayat deneyimlerini keşfetme; bugün dünya çapında tanınan başyapıtlarının birçoğuna imza attığı yerler olan Arles, Saint Rémy ve Auvers-sur-Oise’da geçirdiği dönem zarfındaki düşüncelerini, duygularını ve ruh halini yorumlama fırsatı sunuyor.

Güçlü bir klasik müzikle senkronize olarak değişen, dev boyutlardaki 3.000’den fazla Van Gogh görüntüsü; ekranları, duvarları, kolonları, tavanı ve hatta yeri de dolduran heyecan verici bir gösteri yaratarak, ziyaretçilerini ünlü ressamın eşsiz tarzını oluşturan coşkulu renkler ve canlı detaylarla büyülüyor.

Dinamik, bilgilendirici ve görsel olarak görkemli olmaya programlanmış olan SENSORY4 içeriği; 40 yüksek çözünürlüklü projektörden aynı anda akıp zengin surround ses sistemiyle karışarak, ziyaretçiye nefes kesici ve etrafını saran bir gösteri ziyafeti sunuyor.

Van Gogh Alive’da ‘Çalışan Adam’, ‘Yeşilimsi Bir Başlık Giymiş Yaşlı Köylü Kadını’, ‘Çiçek Açmış Erik Ağacı’, ‘Gri Şapkalı Otoportre’, ‘Vazoda 12 Ayçiçeği’, ‘Vincent’ın Yatak Odası’, ‘Teras Kafe’, ‘Sandalye ve Pipo’, ‘Ren Nehrinde Yıldızlı Bir Gece’, ‘Süsen Çiçekleri’, ‘Buğday Tarlası ve Kargalar’, ‘Kırmızı Üzüm Bağı’, ‘Sargılı Kulaklı Otoportre’ gibi bir döneme damgasını vurmuş eserler yer alıyor.

Sergide, ziyaretçilere dahi ressamın fırtınalı hayatını kronolojik olarak göstermek için güçlü bir klasik müzik kullanıyor. Harekete geçiren bu müzik, Van Gogh’un hikâyesinin duygusal yönlerini yansıtarak, sanatçının muhteşem kariyeri boyunca yansıttığı sanatını ve ruh halini daha zengin bir deneyimle ziyaretçiye sunma olanağı sağlıyor.

Van Gogh’un hikâyesini anlatmak için seçilen müziklerden bazıları şöyle: Handel-Sarabande, Edouard Lalo-Piano Concerto 1. Movement I, Gus Viseur-Coeur Vagabond, Barber-Bubamara (Vivaldi versiyonu), Arvo Part-Fratres For Cello And Piano, Carl Nielsen-String Quartet in D minor 1883, Sakura “Cherry Blossoms”, Geleneksel Japon Klasik Koto Müziği, John Zorn-Kiev 3 (çello), Camille Saint.

Yararlanılan Kaynak: http://www.abdiibrahim.com.tr/sosyal-sorumluluk/abdi-ibrahim-de-sosyal-sorumluluk/van-gogh-alive-dijital-sanat-sergisi

6 Mayıs 2018 Pazar

Tanışıyor muyuz?


Tanışıyor muyuz? sergisi British Council Koleksiyonu’ndaki ilgi çekici portre örneklerinden oluşan kapsamlı bir seçkiden oluşuyor. Sergide Lucian Freud, Jake ve Dinos Chapman, Sarah Lucas, Chris Ofili, Tracey Emin ve 2017 Turner Prize kazananı Lubaina Hamid gibi Birleşik Krallık çağdaş sanatının en çok tanınan ve şöhretli isimlerinin çalışmaları yer alıyor. 
Tanışıyor muyuz? Birleşik Krallık sanat geleneğinde portreciliğin son 80 yılını temsil ediyor. Tanıdık olana yakın hissetme içgüdümüzden yola çıkan sergi başlığı, çeşitliliği yaygınlaştırmak için izleyicileri farklı yüzlerle tanışmaya davet ederken, aynı zamanda bizi portreler aracılığıyla, kültür, toplum, kimlik ve politika gibi konularda bir diyaloğun içine girmeye yöneltiyor.
Sergi, izleyiciyi portreciliğin 20 ve 21. yüzyıl arasındaki değişimi hakkında düşünmeye çağırıyor. Seçkideki  en yeni tarihli işlerden biri olan Morag Neil imzalı eser, modern portrenin en evrensel türü olan ‘özçekimi’ (selfie) yaratan akıllı telefonu resmediyor. Hepimizin kolaylıkla kendi fotoğraflarımızı oluşturabildiğimiz günümüzde, portreciliğin elitist bir gelenek olduğu algısından oldukça  uzaklaştığımızı vurgulayan sergi aynı zamanda, ziyaretçilere de özçekimlerini yükleyerek kendi portrelerini sergileyebilecekleri sanal bir galeri ortamı sunuyor.
Serginin küratörlüğünü projenin açık çağrısını kazanıp, British Council Koleksiyonu’nda küratörlerle birlikte seçkiyi geliştiren Ulya Soley üstlendi.
Dinamik bir çevrimiçi platform olarak tasarlanan sergi herkes tarafından, masaüstü ve mobil cihazlar aracılığıyla ücretsiz bir şekilde ziyaret edilebiliyor. Sergide, bilgilendirici metin ve seslendirmelerinin yanısıra Sesli Betimleme Derneği işbirliği ile hazırlanan ve görme engelli ziyaretçilerin de sergiyi gezebilmesine olanak sağlayan bir altyapı da sunuluyor.  
Tanışıyor muyuz? British Council tarafından gerçekleştirilen ikinci dijital sergi. 2017’de ilk dijital sergimiz olan ‘Geçen Gece bir Rüya Gördüm’ 15. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde En İyi Web Sitesi ödülünü kazanmıştı.

Digital Revolution

Sanat ve teknoloji birlikteliğinin hangi boyutlara ulaşabileceğine, bugüne kadar Türkiye'de gerçekleşmiş en kapsamlı teknoloji sergisi olan Digital Revolution'da tanıklık edebilirsiniz. İlk kez geçtiğimiz yıl içerisinde Avrupa'nın en büyük gösteri sanatları merkezi Barbican Centre'da katılımcılarıyla buluşan devasa sergi, 20 Şubat – 12 Haziran tarihleri arasında, Zorlu Holding katkılarıyla Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde ziyaretçilerini bekliyor.
Sanat, tasarım, sinema, müzik ve video oyunları başta olmak üzere birçok farklı başlığın bir bütün halinde ele alındığı Digital Revolution, 2014 yılında üç ay boyunca Barbican Centre'ın yıldızı oldu. Biletleri çok önceden tükenen serginin küratörlüğünü üstlenen Barbican International Enterprises, 70'li yıllardan bu yana sanatın teknolojiyle yaşadığı dönüşümü mercek altına alan Digital Revolution'ın deneyimlerinden yararlandı.


İstanbul; Londra, Stockholm ve Atina'nın ardından Digital Revolution'a ev sahipliği yapacak dördüncü şehir olma şansını elde ediyor. Ziyaretçiler ise; dünyaca ünlü sanatçılar, film yapımcıları, tasarımcılar, müzisyenler ve oyun üreticilerinin hayranlık uyandırıcı işlerini deneyimleme fırsatını yakalıyor.



The Guardian ve The Telegraph gibi önemli yayın organlarınca, "İngiltere tarihinin en ihtişamlı sanat ve teknoloji sergisi" olarak lanse edilen Digital Revolution, dijital kültürün dünü, bugünü ve yarınına tek bir pencereden bakabilmeniz için sizleri 20 Şubat – 12 Haziran tarihleri arasında Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde bekliyor.

British Council' dan Dijital Sergi


British Council, izleyicilerin zaman kısıtlaması veya fiziksel erişim engeli olmaksızın ziyaret edebilecekleri sanal bir müze tasarladı. ‘Duvarları Olmayan Müze’ olarak tanımlanan projede ziyaretçiler, müzeyi gezerken eserler ve sanatçılar hakkında detaylı yazılı, işitsel ve görsel bilgiye ulaşabiliyor. Müzenin ilk sergisi, küratörlüğünü Elif Kamışlı’nın yaptığı ‘Geçen Gece Bir Rüya Gördüm' olarak belirlenmiş. Manzara ve heykel sanatından oluşan sergiyi bir yıl boyunca dreamexhibition.britishcouncil.org.tr adresinden gezmek mümkün.


Işık ve Renk Digital Sergisi

    

Ziraat Bankası, koleksiyonundan yüzlerce eseri İstanbul Gençlik Festivali bünyesinde 02-06 Mayıs tarihlerinde “Işık ve Renk Dijital Sergisi” ile gençlerle birlikte tüm sanatseverlerle buluşturuyor. 

Kuruluş yıllarından itibaren sanat ve sanatçıya verdiği destekle ülkemiz kültürel mirasına çok önemli katkılar sağlayan, koleksiyonunda 2.500’den fazla sanat eseri bulunan Ziraat Bankası, koleksiyonundan yüzlerce eseri İstanbul Gençlik Festivali bünyesinde 02-06 Mayıs tarihlerinde “Işık ve Renk Dijital Sergisi” ile gençlerle birlikte tüm sanatseverlerle buluşturuyor. Ziraat Bankası Bankacılık Operasyonları ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Ali Kırbaş “Işık ve Renk Dijital Sergisi”ne dair soruları yanıtladı:

Ziraat Bankası ile sanatın birleştiği yeri anlatabilir misiniz? 

Ziraat Bankası, sanatın değerlerini toplumla paylaşmak ve sanatı yaşanır kılmak için Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren sanat ve sanatçıya verdiği desteği "Sanat için, sanatın içinde" sloganıyla bütünleştirmiş bir bankadır. Ziraat Bankası, Cumhuriyet ile birlikte her yıl Devlet Resim ve Heykel sergilerinin açılış etkinlikleri ile başlayan devlet büyüklerinin sanat yapıtlarını satın alma geleneğini ilk günden itibaren benimsemiş, koleksiyonunu Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren zenginleştirmeye başlamıştır. Günümüze kadar sanat koleksiyonerliği bilinci ile hareket eden Bankamız ülkemiz adına gurur duyulan bir sanat birikimini bir araya getirmeyi başarmıştır. Ziraat Bankası, Türk resminin gelişmesine öncülük etmiş olan sanatçıların yapıtlarını bünyesine alarak topluma tanıtmak görevini üstlenirken koleksiyoner bir kimlik de kazanmıştır. Güzel sanatların bütün dallarını kapsamına alan ve kuruluşundan bugüne geçen süreç içinde gelişen akımlar doğrultusunda yapılmış olan sanat eserlerini içeren Ziraat Bankası Koleksiyonu, ülkemizin sanat tarihini belgeleyen niteliğiyle Türk Resim Sanatının gelişim seyrini göstermesi bakımından da büyük bir önem taşımaktadır. 


Ziraat Bankası, koleksiyonunda yer alan sanat eserlerinin farklı zamanlarda sergilenmelerini sağlamıştır. Ziraat Bankası, koleksiyonunda yer alan eserlerin reprodüksiyon çalışmalarını Türkiye'nin dört bir yanına yayılmış Şubelerinin duvarlarında tüm müşterilerine sergilemekte, kültürümüzün tanıtımında büyük katkı sağlayan koleksiyon sergileri düzenlemekte ve Türk Resim-Heykel Sanatının tarihi gelişiminin tanıklığını yapmaktadır.